13 Temmuz 2010 Salı

Staj Maceraları :D


Şu an sersem gibi sıcaktan bunalsam da bir şeyler karalayacağım. Bu Temmuz bu kadar sıcak olmaz ki. Biraz yağmur lazım bize. Ciddiyim. Banane tatile giden varsa var. Ben değilim tatilde gerisi boş falan :P
Harbi tatil istiyorum bünye dayanmıyor tek günlük izne. Geçen hafta ne çektiğimi bilemezsiniz arkadaşlar. Kuzenlerim gelmiş Antalya'dan onları gezdirmeye gittim. Dağ KIzağı'na bindim ki manyak bir şeydi. Orada bir şey yok.
Optimum var burada alışveriş merkezi. Küçük fıstık mı fıstık kuzenim "Buz Pateni yapalım" dedi. Annem bana bakıyor ben ona. "Kızım gitme stajın var bacağını kırarsın düşersin" O anda şeytanımla bir anlaşma yaptım. Düşersem staja gitmem rapor alırım yatışta olurum. diye. Tamam mal bir düşünce ama o yorgunlukla insan dinlenmeyi o kadar istiyor ki sağlığından olmayı bile diliyor.
Neyse "Hayır ben yapıcam" dedim ve tanrıya şükürler olsun düşmedim. Bir ara fena gidiyordum ama cıks korudu birileri beni. Ama ama ama o nasıl zor bir şey. Buzda Dans programında artistik hareketleri nasıl yapıyorlar diye düşünmeden edemiyorum şimdi.
Neyse kaymışım -kaymaya çalışmışım- bileğimi fena zorlamışım. Öyle böyle gezdik o kadar yoruldum ama 11 de bayılacak gibi oldum direk yatış.
Ertesi gün gittim staja. Saat 2...Herkeste direk çalışıyor yani sabah 7-gece 12 arası. Bize bir şey denmedi. Çıkmama 1 saat varken telefonda tatlı şefim aradı yalnız acı bir haber verdi "Akşama direk çalışıyorsun" Ben böyle bir dünyadan koptum ama nasıl anlatamam. Gidip yanlış sipariş aldım ettim. Moralim çok bozuldu yani. Neyse gittim akşam Hitit Salonunda nişan var onlara yardımcı ol dediler. Tek pastaları hazırladım ettim öyle böyle geçti.
Ama bununla da bitmedi ertesi gün sabaha gelecektim. Tabii bunun arasında güzel şeyler de oldu. Yeni vardiyam 15-23.00 mesaisi ve en sevdiğim mekan Bahçedeydi. Artı Bir erkeğin başına omzumu yasladım. Serviste arkaya geçtik müzik dinledik falan hoştu yani.
Bahçede ilk gün biraz garip geçti. Kimse birbirine alışamadı doğal olarak. Sonraki günler hatta dünden önce gün siparişleri gene karıştırdım. Artı orda en sevdiğim garsonlardan biriyle de kavga ettim. Beni ağlattı sağolsun. Hem de şefin yanında...Kendimden nefret ettim ama o anda! Suçluydum çünkü ve ağlamama gerek yoktu.
Ama anasının kuzusu büyüyen bir kız çocuğuyum işte. Babamlara bazen çok kızıyorum bu yüzden. Beni çok uslu büyütmüşler. Aman zarar gelmesin,düşmesin hesabı. Fakat büyüyünce bir zorlukla karşılaştı mı hemen pes edip ağlıyorum bu yüzden.
Neyse şef moralimi yerine getirdi. Onun en iyi elemanıymışım. Belki o sırada gönlümü almak için öyle dedi ama yine de iyi oldum.
Fakat hala bir burukluk var içimde. O kadar kriz geçirmemem lazımdı. Hiç profesyonel değilim...Lanet olsun ki bu yüzden öldürmek istiyorum bazen kendimi.
Şimdi akşam oldu ve canım sıkıldı. O başımı yasladığım çocuğun önerisi üstüne bir şarkı dinliyorum. Slow rock ve harika bir şarkı. Birazdan ayrı bir kayıt açıp onu paylaşacağım.
Eee...Daha yazacak bir şeyim kalmadı gibi. En iyisi staj maceramı(!) burada bitirmek ve yeni kayıt açmak.
xoxo
¨MJP ~

2 yorum:

  1. O çocuğu çok beğendiğimi ve kaçırmaman gerektiğini söylüyorum :D Ki bunu biliyorsun peheh :D
    O seni ağlatan garsonun ağzına ederim. Pislik herif.
    O şarkıyı da merak ettim adını reca ediyorum :D

    YanıtlaSil
  2. Onun sahibi vardır eminim Xavier misali :D
    O yüzden sanmam Julietta ama fırsat çıkarsa neden olmasın hehehe
    Boşver geçti..Kırdı kalbimi kaldı işte.
    Adı söylenmiş-yayınlanmıştır :)

    YanıtlaSil