Gitmeden önce bir şeyler yazayım dedim.
Nereye gidiyorsun diye sormayın. İşe gidiyorum işe.
Aslında artık stajdan çok iş oldu.
Maaşlı günde 8 saat çalışan haftada bir izin günü olan onun dışında sosyal hayatını dengeleme yolunda çabalara giren - daha yeni başaran- birine dönüştüm.
Şikayetçi miyim? Pek değil. Sanırım. Galiba. Emin değilim ben bu soruyu yanıtsız bırakayım.
Aslında beynim yoruldu. Tatile ihtiyacım var. Ama şu bizim uyuz mu uyuz şlefimiz 2 haftalık yasal izni çok gördüğü için - o tatil sana girsin- stajı erken bitirme hakkı verdi. Aslında o daha güzel ama beyin bu kardeşim daha 16 sında bir papatyayım ben. Ne yapraklarımı koparıyorsun ki?
Şikayet etmem hiç doğru değil! Çünkü ben çok fena kaşındım. Gittim turizm okuyacağım diye meslek lisesine. Babama karşı geldiiiim...
"Düz liseye gider misin kızım?" dediği anda patladım ettim. Yok illa meslek.
Tamam hedefimi bulmuşum güzel bir şey. En azından çevrem öyle diyor. Fakat sen ne diye gidip stajlı bilmem neli tatilinin minimum seviyede olacağı bir okul seçersin ki.
Dereyen görmeden paçaları sıvayan insan modeliyim iişte.
Bununla da bitmedi. Gittim bir de yanlış bölüm seçtim.
İngilizcem iyi Almancayı da ilerleteceğim. Gidip Resepsiyonda okuyacağıma Yiyecek-içecek seçip ya Servis ya da Mutfak bölümünden birine gideceğim.
Ama yok ben bunu yapamam. Stajda beni görseniz beceremiyorum. Zayıfım kollarım kaldırmıyor. O yüzdeeen inat ettim bölümümü değiştireceğim. Sınavbla,şuyla buyla.
Napalım başka çrem mi var? Staj bitsin gene çalışmak gene çalışmak.
Hayat büyüdükçe karmaşık zaten. Çözmeye çalışırken bir bakıyorsun ölüme adım adım yaklaşmışsın. Tamam bu fazla karamsar oldu ama maalesef öyle. Şu Hayata Dair Yazılar Sokağın'da dolaşırken sarı ışıkta duruyorum. Geçsem mi geçmesem mi hesabı.
Kararsızlık kör bir bıçak gibi...!
Kıssadan hisse: Babaların her zaman bildiği vardır. Bize ne kadar yanlış gelse de.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder